Hayatımda ilk defa yurtdışına çıkmak istediğimde Roma'dan bir dönüş bileti almıştım. Çünkü gidişe param yetmemişti. Kendi ayakları üzerinde durmak için yola çıktığında ya bunu tam yapacaksın ya da hiç yapmayacaksın. Gidiş bileti için bir kart kampanyasına katılıp öyle bilet alabilmiştim. Roma benim ilk büyük maceramdı. Bir başıma yola çıkmıştım ve başında da sonunda dediğim gibi: Kaybolmak yok, keşfetmek var! Ve yıllar sonra bir sonbaharda yeniden Roma'ya gittim. İlk gittiğimde yeşildi, şimdi sarı. Ama ne sarı, o güzelim ağaçlar sararınca renklenmiş, süslenmiş. Hava desen mis. Bir ceketlik güzel havalardan. Yani sözün özü Roma'ya bir de Kasım'da gidin. Kasım'da aşk da başkaymış Roma'da. ;) Kalacak yer, yemek, gezilecek yerlerle ilgili tavsiye istemeyin, verene de kulak asmayın. Herkesin kendi macerası olmalı. Başkalarının deneyimlerini kendilerinize hedef edinmeyin. Siz hedefsiz bir oksunuz. :) Orada bu ya
2010'dan beri devam eden bir çılgınlık.